Voltaire der ki;"Sıradan hırsız paranızı, cüzdanınızı, bisikletinizi çalar. Politik hırsız ise geleceğinizi, hayallerinizi, bilginizi, gülümsemenizi çalar. İkisi arasındaki fark; sıradan hırsız sizi seçer, siyasi hırsızı ise siz seçersiniz."
Sözlükte ki anlamı:siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.
Vatandaşların hiçbir baskı altında kalmadan seçime katıldığı bir sistemdir.Aristotales'e göre demokraside ki yönetimde erdem ve eğitim ön planda olması gerekir.Günümüzde ise bunların ikinci planda kaldığını görüyoruz.Tamamen demogolojiyle (halk avcılığı) halk arasında ki önyargı ve cehaleti kullanarak yani manipüle ederek,popilerlik ve liderlik alanında yarışmaktalar.Hitap ettikleri kitlelerin duygularını coşturarak onları duygusal anlamada körelterek onların mantıklama ve mantık doğrultusunda kararlar almasına sebep olurlar.
Demokrasi,bir eğitim işidir.Eğitimsiz kitlelerde oligarşiye dönüşür.Devam edilirse demagoglar oluşur ve diktatörlük kaçınılmaz olur.
Politik açıdan taraftarların "herkes için adalet" değilde hitap ettikleri kitle ve toplum dışında bencil davranarak son derece baskıcı adımlar attıklarında gruplaşmalar ve öç alma karşılıklı intikam savaşına dönüşmektedir .Her şey eleştirilebilir,her sistem iyileştirilebilir ve geliştirilebilir.Ancak bunu yaparken eleştirilerin zedelemekten daha çok akla,mantığa uygun olması ve yapıcı amaçlara sahip olması son derece önemlidir.
Demokrasinin en büyük düşmanı şüphesiz ki demagoglardır.Tarihte,çıkarları doğrultusunda yönlendirme ve amaca hizmet ettirme gibi çirkin emsalleri bulunan demagoglar,halka ve kitleye pisikolojik şiddetle baskıcı bir rejim uygulayarak,toplumada vazgeçilmez olduklarını ve bilinçsel olarak farklı yer edindikleri hedeflemişlerdir.Provakasyonlarıyla bilinen Adolf Hitler "Ben ölürsem Almanya yok olur." dedi.Josef Stalin "Ben düşürülsem,kapitalist ve faşist sistem sizi öldürür"dedi.Ama ikisi de düştü ve öldü.Günümüz politikacılarında ve yönetimide aynı mantık aynı sözleri duyuyoruz.İşte bu yüzden çağımızın parazitleridir demogoglar.Geçmişte örneklerini gördüğümüz halde ve teknolojinin sayesinde medyanın bu kadar ön planda olmasıyla birlikte politikacıların her türlü ifşalarını gözler önüne serildiği bir zamanda,doğrudan kabullenmemek,akıl ve mantık çerçevesi içerisinde sorgulamak gerekir.
Demokrasi devlet,bireylerin gelişmişlik düzeyini en yüksek seviyede tutarak gerekli olanakları sağlar.Her bireye temel özgürlük sağlaması ön amacıdır.Demokraside halkın etkin bir biçimde yer aldığı yerel yönetimlerin,derneklerin,çeşitli kuruluşların yeri önemlidir.Bu tür dernek ve kuruluşlarda çekilmek diktatörlüğün yasal veya yasadışı doğuşu demektir.Demokrasi amacında farklı yürütülse de bunun sorunu yöneten değil,sessiz kalandır.
Demokraside insanlar sayılmamalı tartılmalıdır.Şu gerçeklerin su götürmez olduğu kanısındayız:Bütün insanlar eşit yaratılmışlardır ve Yaradan onlara yaşam,özgürlük ve mutlu olmak gibi geri alınamaz bazı haklar bağışlamıştır.İnsanlar,bu hakların güvence altına alınması için,yasal yetkilerini halkın onayından alan hükümetler kurmuşlardır.Bu hakları yok etmeye kalkışan herhangi bir hükümeti değiştirmek ya da ortadan kaldırmak ve yerine yeni bir hükümet kurmak halkın hakkıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder